ELDAR İSMAYIL
Şair, yazar.
” ZAVALLI ” ERMENİLER YAHUT ZALİM ERMENİLER
(ERMENİLER HOCALI KATLİYAMINDAN ÖNCE HANGİ İCRAATLARDA BULUNMUŞLAR)
Ermeni soykırımı meselesi nereden ve nasıl meydana çıktı ? Niçin türkler ermenilere karşı katliyamda bulunmuşlar ? Bunlar gerçek mi ? Ve ya bu insan katliyamı Türkiyeni bölmek isteyen, ermeni devleti kurmak hayalinde olan bir hain milletin ihanetinin sonuçları mı ? Ermeni devletini kurmayı kendi amaçları edinmiş ermeniler bunu gerçekleştirmek için Avrupa ve Amerikadan yardım istemekten gocunmamışlar. Avrupa ve Amerikan liderlerinin bu düşünceye destek çıkması için ermeniler yeri geldiğinde hristiyan faktörünü de kullanarak batılı liderlere değerli hediyeler de teklif etmişler. Ermeniler iyi biliyordu ki Avrupa ülkeleri Türkiyeni yok etmeye hazırlar. Ermeniler böyle bir durumdan yararlanmaya çalıştılar. Özellikle Rusya ermeni devleti yaratmak için tüm alternatifleri kullanıyordu. Rusya ermenilere silah yardımında bulunuyor ve onları Türkiyeyle savaşa hazırlıyordu. Rus Dış İşleri Bakanı Lobanov-Rostovskinin ortaya attığı ” Rusya sınırlarında ermenisiz bir Ermenistan ” teorisi rusların ermeni siyasetinin açık isbatıdır.
Türkiyede durumun değişmesini istemeyen ingiliz ve fransız hükumetleri de ermenileri savunmuşlar. Hatta onlar daha ireli giderek asılsız bir yasa çıkardılar. Böyle ki, Türkiyede her bir ermeniye karşı atılacak silahlı adım soykırımı olarak değerlendirilmeliydi. Bu da o demekdir ki, 1915-den önce artık ” ermeni soykırımı” nın planları yapılıyordu.
Fransız papazı Touclit 1916-ın şubatında ” Ocuvre dorient ” cemiyetinde organize olunmuş konferansda çıkışı zamanı 1915 olaylarına kendi şahsi fikrini belirtmiştir: ” Olaylar ermeni inkılapçılarının müslümanları öldürmesiyle başlamıştır. Teferruatlar bize de malum değil. Ermenilerin yaydığı haberlere inanmak mümkünsüzdür. ”
Ermeniler ” soykırım ” dan bahs ederken sizleri tarihe kısa bir geziye davet ediyorum. Şimdiye kadar Hocalı Katliyamı öncesi ermeniler hangi soykırımlar, katliyamlarda bulunmuşlar ?
Şimdiki Ermenistan geçmiş İrevan Hanlığının arazisinde kurulmuştur.Bir zamanlar ahalisinin % 80-i azerbaycan türklerinden oluşmuş olmasına rağmen şimdi bu topraklarda bir tane bile azerbaycan türküne raslayamazsınız. Peki bu insanlar kendi dilekleriyle mi bu toprakları terk etmişler ? Yoksa iki bin yıllık yurtlarından ermenilerin katliyamları sonucu mu kovulmuşlar ?
1600-cü yıldan itibaren zengin ermeni tüccarları ermeni devleti yaratmak arzusuna kapıldılar. Bu yıllarda Rusyayla İran arasındaki ticaret ilişkileri ermenilerin aracılığıyla sağlanılıyordu. 1660 yılında Culfalı Zakar Sarhadov Çar Aleksey Mihayloviçe ” ermenilere incelik ” gösterdiği için ” Almaz taht ” hediye etmiştir.
1701 yılında İsrail Ori isimli ermeni arhimandrit Minas Vartapetle birlikte Bavarya knyazının elçisi konumunda Çarla görüşmeye geliyorlar. Çok kıymetli hediyelerle birlikte Çarın sarayına gelirler. Bu hediyeler içinde türk yeheri Çarın en çok sevdiği hediye olur. Böylece ermeniler bu yolla saraya da kendi birliklerini yaymak için çalışmışlar.
1798 yılında Rusyadaki ermeni yeparşisinin başkanı Joseph Argutinsky ve Moskova zenginlerinden İvan Lazarev ( Hovhanes Lazaryan ) Rusya hükumetiyle konuşmuşlar ve kendilerinin Türkiyeyle İran sınırlarının kesiştiği noktada bir ermeni devleti yaratmak isteklerinin ifade etmişler. Bu fikir rus hükumetinin hoşuna gitmiştir.
1828-de İrevan Hanlığının işgali ve Türkmençay anlaşması sonucu ermeniler bu topraklara yerleştirilti ve İrevan hanlığının ismi ” ermeni vilayeti ” olarak değiştirildi. Bu taraftan da fransızlar ve ingilizler Türkiyede ermeni isyanının alevlenmesi için çabalar göstermişler. Ermenilerin faaliyetlerini güçlendirmek amacıyla yeni bir teşkilata ihtiyaç duyuluyordu. Bu maksatla 1890 yılında Rusyanın desteğiyle Tifliste Daşnaksütyun organize edildi.
Maksatları isyanlar vasıtasıyla Türkiye ermenilerinin siyasal ve ekonomik bağımsızlığını sağlamaktı. Onların emri şöyleydi: ” Nerede türk ve ya kürt görürseniz öldürün. Dininden dönenler, ermeni hafiyeleri, hayinler de dahil. İntikam al. ”
İstekleri önce isyanlarla Livan ve Bulgaristanda olduğu gibi özerklik elde etmek. Daha sonra ” Büyük Ermenistan ” projesini gerçekleştirmek.
Bu isteklerinin gerçekleşmesi için ara vermeden kanlı katliyamlara başladılar. Sayısız türkler öldürüldü. Batı medyası dünyada ermenilerin öldürüldüğü yankısını uyandırmalıydı. Bu o anlama gelir ki, batılı güçler çok önceden ” ermeni soykırımı ” nın planlarını çizmişler. Daşnaksütyun Baküde 1905 6 şubat, İrevanda 21-23 şubat, Nahçivanda 5-7 mayısta büyükboyutlu katliyamlara sebep olmuştur.
23 mayısta İrevanın Karsaçay bahçesinde müslüman gençlere saldırıyla münakaşa yeniden alevlenmiştir.
2 haziran tarihinde 10 bin kişilik ermeni askeri birliği Mengüs köyüne, 3 hazirandaysa Göllüce köyüne saldırdılar. Çaresiz insanlar komşu Tutiye, Damagirmez,Kemal köylerine sığındılar. Burada katliyamlar 18 gün devam etti. Şöreyel, Pembek, Üçmedzin ( Üçkilse ) bölgelerinde de korkunç saldırılarda bulundular. Onların şerefsizliği kadınlara ve çocuklara bile vahşetle kıyabilecek onursuzluğu taşımalarından açık aşikardır.
M.S. Ordubadi 1905 yılında şimdiki Ermenistan topraklarında ermenilerin yaptığı vahşilikleri şöyle anlatıyor: ” İrevan bir yanar dağa, volkana çevrilmiş oradaki müslümanları boğmaktaydı. ”
Ermeniler ” Büyük Ermenistan ” sevdasıyla batılı güçler tarafından kışkırtılarak çeşitli katliyamlarda bulundular.
1905 9 temmuzda ermeniler Üçmedzinin Tekye köyüne saldırdılar. Onlar burada Ahunt Muhammet Ali Mirze Abdulhuseyn Kazızadenin büyük imaretini alevler altında koymuş, sonuçta 200 cilt Kuran ve diğer dini kitaplar yanıp kül olmuştur.
Gafanın Kerhane köyüne gelip sığınacak bulmuş 30-dan fazla kadını vahşicesine öldürdüler.
İrevanda maksatlarına ulaşan ermeniler 1905 kasım ayında Genceye saldırdılar.
Maksat gün işığı kadar aydındı. Türk İslam varlığını bu bölgede yok etmek. Genel olarak, İrevan ve Gencedeki katliyamlarda 200-den fazla ev dağıtılmış, insanlar vahşicesine öldürülmüştür.
Ermenilere destek çıkmış devletler bu insanlık suçuna seslerini çıkarmadılar.
1 ağustosda ermeniler Zengezurun 3500 kişilik Katar köyüne saldırdılar. Ardından Aralık, Pirdavdan, Atkız köyleri dağıtıldı.
1914-1916 yıllarında Rusya, İngiltere, Fransa daha sonra İtalya tarafından Türkiyenin bölüşdürülmesiyle alakadar görüşmeler oldu.
Rus-Türk savaşından yararlanarak ermeniler Türkiyenin 6 ilini ele geçirip ” Batı Ermenistan ” devleti kurmaya çalıştılar.
1912-de Daşnaksütun partisinin yarattığı ermeni milli bürosu Çar Rusyasını ermenilerin 1914-deki emperyalist savaşta yer almaya teşvik ettiler.
Rusya Türkiyeyle savaş halindeyken ermeniler 4 tane 400-lük askeri birlikleriyle ruslara yardım edeceklerini bildirdiler.
1919 ağustosda Kafkasya cephesinin baş kumandanı Vorontsov Dashkov Türkiyedeki ermenileri ve yunanları silahlandırmak maksadıyla 25 bin namlu ve 12 milyon kurşun ayarlamıştı.
Bu zaman yurtdışından da ermeni gönüllüleri hazırlanıyordu. Bulgaristan, Fransa ve Amerikadan 1000 civarında ermeni gönüllüsü getirilmişti.
Leoda “Mari” adlı eserinde Daşnaksütunun maksadını şöyle açıklamıştır: “Gönüllü ermeni birlikleriyle Andronik Vana yaklaştığında oradaki ermeniler dağa çıkarak isyan edecekler. İsyaan 1915 nisan ayı isyanın başlma zamanı. Katolikos 10000 silahlı dövüşçünün bu savaşta bulunduğunu açıkladı.”
1914 ekim ayında daşnaklar da Çar Rusyasıyla birlikte Türkiyeye savaş ilan etdiler. Türkiyede yaşayan ermeniler ruslara yardım etti.
Ruslar sınırı geçerken ermeniler Vanı ele geçirttiler. Türklere karşı savaşan ermenilerin sayısı kaynaklara göre 180 bin civarında olmuştur. Ermeniler Türkiyede çeşitli katliyam, sabotaj, isyanlara sebep oldular. Rusyanın kışkırtmasıyla daşnaklar Türkiyeni bir-birine kattı.
Önceden verilmiş talimata uyarak ermeniler Van köylerine baskınlar yaparak kadın, çocuk, yaşlı demeden hepsini öldürdüler. Camilere, türbelere saldırdılar.
Amerikada yayımlanan “Koçnak” gazetesinin 24 mayıs 1915 yayınında ermeniler gururla belirtmişler:
“Vanı elde ettik. 1500 civarında kadın ve çocuk dışında hepsini öldürdük.” Kendi vahşetlerini böyle belirttiler.
Büyük rus yazarı, St Petersbourgda yaşayan Yuri Pompeyev 1992-de yayınladığı “Karabağ kan içinde” eserinde ermeni vahşetini açıkça ortaya koymuştur.
Yazar Strasbourgdaki Doğu Araştırmaları Enstitüsünün başkanı Pierre Dumonun ermeni soykırımı konusundaki düşüncelerini analiz ederek yazıyor: “Amerikan Senatı 1989 yılında bir sonrakı yılın “ermeni soykırımı yılı” olmasını teklif etti. Bu zaman Pierre Dumon Avrupa ve Amerikan medyasında büyük yankı uyandıran bir yazı yazdı. Bu yazıda belirtildiği gibi Türkiyenin ermenileri kendi topraklarından temizlemesiyle ilgili hiç bir tarihi kanıt ve ya telegram yoktur.”
Yazarın yazısına göre Birinci Dünya Savaşında doğuda yaşayan ermeniler ingiliz ve rus kışkırtmaları sonucu katliyamlarda bulunmuş, bolşevik destelerle 60 bin civarında türk ve kürt öldürmüşlerdir. ( Bu kaynakları Pierre Dumon yalnız türk arşivlerinden değil, hem de fransız ve ingiliz dış işleri bakanlıklarının arşıvlerinden elde etmiştir. ) Bu katliyamlar dayanamayan kürler partizan birlikleri kurarak ermenilere karşı hareket etmişler. Bu savaşta türk silahlı kuvvetleri de kürtlere yardım etmiştir. İntikam alınmış, 300 bin civarında ermeni öldürülmüştür.
Pierre Dumonun araştırmalarına esasen 1915-te ermenilere karşı hiç bir soykırım olmamıştır. Batı dünyasının iddaasına göre 2 mln ermeni öldürülmüştür. Ama Pierre Dumon o yıllarda Türkiye ve Rusyada 1.4 mln ermeninin yaşamış olduğunu belirtmiştir.
Pierre Dumon Amerikan Senatına yazdığı yazısını şöyle tamamlıyor: “Politikacıların tarihi incelemesine izin vermeyin. Onlar bunu hep sahtekarlıkla yaptılar.”
Pierre Dumonun da belirttiği gibi 60 bin insanın öldürülmesine türk hükumeti dayanamazdı. Bunun için de 24 mayıs 1915 tarihinde “Göçürme Kanunu” hazırlandı. Türkiyede bu kadar vahşetliklere el atmış ermenilere bir cevap verilmeliydi.
Türkiye bu yıllarda çok gergindi. İngiltere büyük bir donanmayla Türkiyeye saldırdı. Toplam 500000 dövüşçü katıldığı savaşta Çanakkaleden her gün şehit haberleri geliyordu.
İngiltere, Fransa ve Rusya gibi ülkeler bu göçürme taslağına hazmedemeyerek türklere karşı dünyayı kışkırtmaya başladılar. Ermeni soykırımı da bu devletler tarafından gündeme getirilmiştir.
Guya ermenilerin “zavallı” oldukları bildirildi. Hiç kimse bu “zavallı” ermenilerin katliyamlarından haber tutmadı.
Kondarma “ermeni soykırımı”nı yalanlayan belgelerden biri de Vandaki fransız konsolosu Zarzechkinin 1914-te verdiği bilgidir. Bu bilgiye esasen Türkiyede 1.3 mln, Rusyada 1.1 mln, İranda 100 bin, Amerika, Polonya, Mısır, Bulgaristan, Romanyada 500 bin ermeni yaşamıştır.
Peki Türkiyede 1.3 mln ermeni yaşadığı bir zamanda nasıl olur da 2 mln ermeni katledilmiştir ?
Asıl gerçekse ermenilerin ezeli türk topraklarını işgal etmesi sonucu kendi devlelerini kurmaları
ve türklere karşı katliyamlarda bulunmasıdır. Şimdilerde Azerbaycan topraklarının 1/4-i
ermenilerin elinde.
Bu gün Ermenistanda bulunan 30-dan fazla ilin hepsi ezeli Azerbaycan türklerinin topraklarıdır.
Amerikan pröfösörü James McCartyn “Genosit olmuş mu?” yazısında Rusların kendi manfaatlari uğrunda müslümanlara karşı soykırımların gerçekleştiğini belirtmiştir. Hiç kimse müslümanların katledildiğini itiraf etmek istiyor.
Muratyan Göyçe gölünün kuzey sahilinde ermenilerin vahşetlerini böyle belirtmiştir: “Bizim hükumetin tedbirleri sayesinde buradaki bu köylerin (Tohluca, Akbulak, Ardanış ve s.) ahalisi zorla kovuldu. Buradaki nimetler zorla ellerinden alındı.
Taşnak üyesi Sulikov Göyçe köylerinden Şişkayaya saldırarak ahalini bir yere toplayarak toplu şekilde katletmiştir. Nihayet, Semet ağa ve Meşedi İsa Sulikovu öldürerek intikam aldılar. Semet ağa ve Aşık Necef tutularak Basarkeçer hapishanesine atıldılar. Karanlık (şimdiki Martuni) ve Keverin bir sıra köylerini ele geçirdiler. Aşık Necef beline semaver bağlanarak vahşicesine katledilmiştir.
Vahram yazıyor: “Ben Basarkeçerin tatar ahalisini katlettim. Onlara değil de onlara sarfettiğim kurşuna acıyorum. Bunun için de onları toplu halde uçurumlardan atmak lazım.”
1919 baharında Andronikin başkanlığıyla ermeni askeri birlikleri Göyçe gölünün kuzey ve güney kıyıları boyunca doğuya doğru irelilediler. Yerli ahali “Yal” aşırımından geçerek kaçmak mecburiyetinde kaldı. Bu aşırımdan çok sayda kadın ve çocuk düşerek öldü. O zamandan burası ” Sümükdökülen” deresi adlanıyor.
1918 mayısından 1920 kasımına kadar hakimiyette olmuş Daşnak hükumeti 440-dan fazla Azerbaycan köyünü yakmış, yüz binlerle azerbaycanlı katledilmiştir.
1920-nin başalrına kadar 220 binden fazla Azerbaycanlı daşnak hükumeti tarafından katledildi. 1919 yılının kasım aralık ayına kadar Türkiye ve İrana 250 bine kadar kaçkın (göçebe) sığınmıştır.
Memmedzade Türkiyede yayımlanan “Azerbaycan” dergisinin 1954 92-ci sayısında Azerbaycan Parlamentosunu 1920 toplantısında Ermenistandan sınırlarından kovulmuş 300 binden fazla Azerbaycan türkünün sorunu tartışılmıştır.
Daşnak hükumeti azerbaycanlıları yalnız cismen değil, manen de yıpratıyordu. Bir kaynaktan azerbaycanlılar mahsus toprakların 60%-in ermeni hükumeti tarafından zorla alındığı belirtiliyor.
Bir daşanak üyesi yaptıkları vahşeti itiraf ederek hükumetin başkanı Ohancanyana şöyle yazıyor: “Zengezuru ele geçirdik. Tüm maddi kaynaklarına sahiplendik.MAliye başkanının başkanlığı altında tüm servetleri ele geçirdik.”
Azerbaycan Parlamentosu 1919 8 Ocakta İrevan millet vekillerinin beyanatını belirtti:
“Bu topraklarda ermeni vahşetinin hüküm sürdüğü vaziyette sizden talebim Azerbaycan türklerinin cismen mahvedilmesinin karşısını almanız.”
1919 martta üstünlüyü ele almış ermeni askeri birlikleri 13 nisanda 61 Azerbaycan köyünü dağıtmış, binlerle azerbaycanlını katletmişler.
Müslüman ahalinin müvekkili İsmayıl Soltanov Gence kazası reisi adına “Azerbaycan” gazetesinin 1919 17 mayıs sayılı yazısında şunu belirtiyor:
“Bu yılın 13 nisan tarihinden itibaren Ararat Cümhuriyyetinin askeri birlikleri Göyçenin Yeni Beyazıt kazasına saldırarak yerli müslüman ahalini katlettiler. Maksat Göyçenin kuzey ve güneyini tüm müslümanlardan temizlemek.
Şimdilerde 60000 ahalisi olan 22 köy dağıtılmış, çocuk, kadın, yaşlı demeden vahşicesine katledilmiştir. Ermeniler çeşitli insanlıkdışı vahşet yöntemleriyle yerli ahaliyi katletmiştir.
Ararat Cümhuriyyetinin problemi artık çözülmüş durumda, Göyçede bir tane bile müslüman kalmadı. Yeni Bayazitte 84 müslüman köyü dağıtıldı. Onların 22-si 13-20 nisan arası dağıtıldı. Bunlar Taşkent, Koşabulak, Sarıyakup, Baş Şorca, Ayak Şorca, Hüseynguluağalı, Akkilse, Zod, Kuluağalı, B. Karakoyunlu, K. Karakoyunlu, Zerzibil, Canahmet, İnekdağı, Karaiman, Kesemen, Başkent, Küçük Mezre, Şişkaya, Baş Hacı,Karip Kaya ve 15 binden fazla ev dağıtıldı. Milyartlar değerinde emlaksa yağmalandı.”
Rusyanın desteğinden motive olan ermeniler hatta ruslardan Türkiyede ermeni devleti kuracaklari vaadini yerine yetirmeleri gerektiğini belirtme cesaretini de buluyorlardı. Bu işte onlara ingiliz ve fransızlar yardım ediyorlardı. Bu konuda Lenin şöyle bildirmiştir. ” Antanta liderleri Türkiyeyle sovyet Rusyasını savaş haline getirmek için ermenileri kullanıyorlar. Ermeniler Türkiyede büyük ermenistan devleti kurmak hayalindeler.”
Aslında kendisi de ermeni yanlısı olan Lenin hakikati de belirtmeyi doğru saymıştır. Bununla o binevi ermenilere bizsiz Türkiyeye bir şey yapamazsınız çağrısını vermiştir.
Ermenilerin derin türk düşmanlığı onlara bu insanlık suçuna iten en önemli etkendi. Tarihboyu Osmanlı dairelerinde yüksek konumlarda çalışmış ermeniler, Avrupa devletlerinin türk düşmanlığını görüp onlarla ittifak kurmaya karar verdiler.
Heryerde türk sivillerini vahşice katleden ermeniler bunu gizlemek için türkler bizi katlediyor diye dünyaya anti propokasyon yaymak hayasızlığından da çekinmemişler. Onlar bununla da gelecekte Türkiyeden tazminatalmaprojelerini de adım adım gerçekleştiriyorlardı.
İrevan eyaletinin müslümanlarının amerikalılara göndermesinde belirtiliyor: “88 köy dağıtılmış, 1920 ev yakılmış, 131970 kişi öldürülmüştür.” ( “Aşkadavor” ( Emekçi gazetesi, 1931, N231, 2kasım, sayfa3 ).
İCEVAN ( KARVANSARA )
HAKKIHLI – 1919. Nüfus 540 kişi. Andronikin birlikleri ahalini barış yalanıyla bir yere toplayıb vahşi katliyamda bulunmuşlar. Bir gecede 158 kişi vahşicesine öldürülmüştür.1922de sağ kalan kısım geri dönmüş, 1988de yeniden ermeniler tarafından kovulmuşlar. Köy ermnileştirilmiştir.
BASARKEÇER
ZOD – 1919. Nüfus 2000 kişi. Köy dağıtılıp yakılmış, 270 sivil ahali işkenceler görerek kateldilmiştir.
YARPIZLI – 1919. Nüfus 800 kişi. Andronikin birlikleri kadın çocuk demeden köy ahalisini vahşetle katletmıştir. Sağ kurtulanlar dağlardan Azerbaycana sığınmışlar.
KEFLİ – 1919. Andronikin birlikleri ahalini kılıçtan geçirmiş, servetlerini talamış, köyü dağıtmışlardır.
ŞİŞKAYA – 1919. Nüfus 1300 kişi. Daşnak kumandanı Sulikov burada katliyamda bulunmuş, evleri ve diğer yerleri yakmıştır. 700 civarında kişi katledilmiştir.
ŞERABA- 1919. Bura da dağıtılmış, ahali kılıçtan geçirilmiştir. Erkeklerin kafası, kadınları döşü kesilmiştir. Çocuklar tendirde yakılmıştır. ( Bak: “Azerbaycan” gazetesi, N30, 9 şubat ( 27 Ocak 1919 ) )
GÖZELDERE- KARANLIK
HARLIK – 1918. Nüfus 299 kişi. Büsbütün yeryüzünden silinmiştir, haraba kalmıştır.
NOT: Bu bölge ( sonradan Martuni ) en büyük hızla ermenileştirilmiştir. ( Rusyanın işgalinden sonra 1828 ). Buraya Türkiyenin Alaşkert, Muş ve İğdır illerinden 600 ermeni ailesi ( 5000 kişi ) yerleştirilmiştir. ( bak: “Ermeni Sovyet Ensiklopedisi ” sayfa 353 ).
1918e kadar bölgeye İran ve Türkiyeden toplam 32104 ermeni getirilerek yerleştirilmiştir.
KEVER
HÜSEYNBƏYLİ – 1906. Nüfus 608 kişi. Kent ahalisiyle birlikte yeryüzünden silinmiştir. Ölü köye çevrilmiştir.
HACIMUĞAN – 1918. Nüfsu 1255 kişi. Andranikin emriyle köy dağıtılmış, ahali kılçtan geçirilmiştir. Çok az kişi kurtulmayı başarmıştır. Mirali ve Miryakup ağa kardeşlerinin ayilesinden 18 kişinin başı kesilerek masaya düzülmüştür.
EFENDİ – 1918. Nüfus 654 kişi. Ahalinin yarıdan çoğu öldürülmüş, bedenleri derme deşik edilmiş, gözleri çıkarılmıştır.
EYRİVENK – 1918. Nüfus 654 kişi. 440 kişi vahşice katledilmiştir.
AĞZIBİR – 1918. Nüfus 755 kişi. Ağzıbir ermenilerin yeritdiği soykırım poltikasının merkezlerinden biri olmuştur. ( Bak: Azerbaycan tarihi kaynaklarda .. sayfa 220 )
GUGARK ( KARVANSARA )
VARTANA – 1918. Nüfus 900 kişi. 120 kişi yakılarak öldürülmüştür. 1988de yine bu köyde 16 kişi yakılarak öldürülmüştür.
AHTA ( DEREÇİÇEK )
BIĞLI- 1918. Nüfus 900 kişi. Andranikin emriyle köy dağıtılmış, ahali kılıçtan geçirilmiştir. Sovyetler kurulduktan sonra 1922de köy ahalisinin geri dönmek çağrısına cevap olarak sadece 53 kişi geri dönmüştür.
TEKERLİ – 1918. Nüfus 1100 kişi. Ermeniler köyü yakmış, katliyamda bulunmuşlar. 370 kişi katledilmiştir.
OZANLAR – 1918. Nüfus 500 kişi. Vahşi ermeniler köyü sinsice sardıktan sonra ahalini vahşice katletmişlerdir. Çok az insan kurtulmuştur. Bundan sonra köy ermenilerin eline geçmiştir.
GÜMÜŞ – 1918. Nüfus 820 kişi. Köyü öyle yakmılar ki, bir hafta yangın ve yanan insanların bedenlerinin kokusu köyden çekilmemiştir. Bununla da “zavallı” ermeniler köyü ele geçirmişlerdir. Sonralar yalnız kaçıp gitmiş 174 kişi hesaba alınmıştır.
KOTAYK (ELLER)
KARAKALE – 1918. Nüfus 899 kişi. Katledilmiş insanların bir kısmı Türkiyeye kaçmıştır. 1922de 20 kişi köye dönmüş, fakat burada ermenilerin yaşadığını görmüşler. Bir kaç yıldan sonra 60 civarında Azerbaycanlı köyden kovulmuştur.
KIZKULE – 1918. Nüfus 415 kişi. Ermenilerin köyün altını üstüne çevirmişlerdir. Köy ölü köye dönüşmüştür.
ZAR – 1918. 1828den sonra ermeniler yerleştirilmiştir. Azerbaycanlı nüfusu 1500. Ermeni hükumetinin soykırım politikasının sonucu ahalisi katledilmiş, kurşuna dizilmiş, vahşicesine öldürülmüştür. Sağ kalanlar köyden zorla çıkarılmıştır. 1922de 52 kişi köye dönmüş, sonra köyü terk etmişler.
KEMAL – 1918. Nüfus 800 kişi. Burada da ahali katledilmiş, köy hunharca dağıtılmıştır.
NURNUS – 1918. Nüfus 700 kişi. Darmadağın edilmiştir. Büyük bölüm katledilmiş, sağ kalan kısım işkencelerle kovulmuştur. 1922de kendi baba ocağına dönen nurnuslular burada ermenilerin çoğaldığına şahit olmuşlar.
KENKAN – 1918. Nüfus 2500 kişi. Daşnak katliyam politikası buradan da yan geçmemiştir. Vahşilikle katledilmiş 100den fazla bebekler tek tek sayılmıştır.
ZENGİBASAR
BÜYÜK ÇOBANKERE – 1918. Nüfus 5000 kişi. Bu köy daşnakların soykırım politikasının ilk duraklarındandır. Dro ve Andronikin emriyle köy dağıtılmış, kadın, çocuk, yaşlı demeden ahali kılçtan geçirilmiştir. 1922de köye 66 kişi geri dönmüştür.
ULUHANLI – 1918. Nüfus 4000 kişi. Andronikin birlikleri köyü dağıtmış, ahalini kılıçtan geçirmiştir. 1922de 1800 kişi köye geri dönmüştür.
HASANLI – 1918. Nüfus 670 kişi. Köy yakılmış, insanlar katledilmiştir. Köy 9 yıl kendine gelememiştir. 1926da 87 kişi bu dağıtılmış köye geri dönmüştür.
DDERMİRÇİ – 1918. Nüfus 2500 kişi. Andronikin emriyle köy dağıtılmış, insanlar öldürülmüş, sağ kalanlar kovulmuştur 1922de sovyetler döneminde 492 kişi köye geri dönmüştür.
EÇMİYEDZİN
AYARLI – 1918. Nüfus 800 kişi. Köy büsbütün soykırım kurbanı olmuştur. İnsanlar vahşilikle katledilmiş, sağ kalanlar zorla kovulmuştur.Bundan sonra köye ermeniler yerleştirilmiştir.
KARGABAZARI – 1918. Nüfus 790 kişi. Köy dağıtılmış, bir kaç yıl kendine gelememiştir. İnsanlar amansızlıkla katledilmiştir. 1922de 182 kişi köye geri dönüp köyü yeniden eski haline dönüştürmeye çalışmışlar. Zamanla azerbaycanlı nüfus sıkıştırılarak 1948de Sabirabadın Heşimhanlı köyüne göçmüştür.
EŞTEREK
PERSİ – 1918. Nüfus 400 kişi. Köy öyle dağıtılmıştır ki, 1926ya kadar köy darmadağın olmuştur. Bundan sonra ermeniler yerleştirilmiştir.
HAMAMLI – 1918. Nüfus 730 kişi. Ermeni milliyetçilerinin teşebbüssyle yerli ahali vahşice katledilmiştir. Çok az insan kurtula bilmiştir. 1922de 88 kişi köye geri dönmüş, 1940ın sonlarındaysa köy tamamen lağvedilmiştir.
TALİN
KULDERVİŞ – 1918. Köyün 400-den fazla nüfusu işgencelerle öldürölmüş, sağ kalan kısım dağlarla Türkiyeye kaçmıştır. Daha sonr ermeniler köye sahiplenmişler.
EKEREK – 1918. Nüfus 670 kişi. Köy ahalisi amansızca katledilmiş, sağ kalanlar zorla Türkiyeye kovulmuştur. Ermeniler buraya yerleşmiş, daha sonra buranın azerbaycanlı nüfusu konusunda bilgi elde edilememiştir.
HOKTEMBERYAN ( KURTKULU )
İYDELİ – 1918. Nüfusu 1000 kişi olan bu köy ermeni vahşetinin ve soykırım politikasının apaçık delilidir. Daha sonra 1922de 87 kişi köye geri dönmüş, fakat onlar zorla kovulmuş, köy büsbütün ermenileştirilmiştir
CANFİDA – 1918. Nüfus 1300 kişi. Ermenilerin köyün altını üstüne çevirmişlerdir. Ahali katledlmiş, bundan sonra köy ermenileştirilmiştir.
VEDİ
DEHNEZ – 1919. Nüfus 450 kişi. Gece insanlar uykusundayken hayince saldırılarak insanlar katleyetirilmiştir. Evlere ve ot tayalarını ateşe vermişlerdir. 150den fazla insanın kötüğün üzerinde baltayla kesilmiştir. Komşu köylerden yardıma koşan 247 kişi vahşicesine öldürülmüştür. Settar oğlu Alinin ayilesinden 36 kişi işgencelerle öldürülmüştür.
KADIRLI – 1919. Nüfus 900 kişi. Andronikin birlikleri köyü dağıtmış, insanları katletmiştir. Sağ kalanlar kovulmuştur. Bundan sonra ermeniler yerleşmiştir.
YASYCI – 1918. Nüfus 200 kişi. Köy yerle yeksan edilmiştir. 7 yıl kendine gelemeyen köyün yakınlığında ermeni köyü kurulmuştur. Yerli ahali katledilmiştir.
AZİZBEYOV
LEYLİGÖÇEN – 1918. Nüfus 442 kişi. Köy dağıtılmış, insanları katledilmiştir. Ölü köy.
MARATUZ – 1918. Nüfus 273 kişi. Daşnak Japonun talimatına göre bir kişi sağ bırakılmamıştır.
GOMUR – 1918. Nüfus 400. Nijdenin cellatları köyü darmadağın etmiş, ahalini kılıçtan geçirmiştir. Şahitlere göre Ahta çayından sanki kan akıyordu.
GÜMÜŞHANE – 1918. Nüfus 300 kişi. Sonradan 27 kişi aradan bildiriliyor. Ölü köy.
GÜVERÇİN – 1918. Daşnaklar köyü yerle yeksan etmişlerdir. Sağ kalan olmamıştır.
ZEYTE – 1918. Japonun kana susamış birlikleri köyte taş üstünde taş koymamışlar. Sağ kalan insanlar Nahcivana sığınmıştır. 1922de 34 kişi köye geri dönmüştür.
YEGEGNADZOR (DERELEYEZ)
KAHLI – 1919. Nüfus 763 kişi. Ahali kılıçtan geçirilmiş, kaçmak isteyenler kurçuna dizilmiştir. Sağ kalanlar Kelbecere, oradan da Genceye geçmişler. 1922de 67 kişi köye geri dönmüştür.
KIZILGÜL – 1918. 412 kişilik bu köy Doluhanov ve Japonun kumandanlığı altında yerle yeksan edilmiştir. Ahali kılıçtan geçirilmiştir.
ŞORCA – 1918. Nüfus 120 kişi. Köy dağıtılmış, ahali büsbütün yokedilmiştir. O zamandan köy ölü köy haline gelmiştir.
ARTAŞAT (QAMARLİ)
GAFARLI – 1918. Nüfus 650 kişi. Andranikin cellatları köyü büsbütün yeryüzünden silmişlerdir. Şahitlerin dediğine göre bir kaç kiçi kurtulabilmiştir. Köy çok azılı bir vahşetin şahidi olmuştur. Köyden yalnız döküntülerin ve mezarlığın izi kalmıştır.
MUĞANLI – 1918. Nüfus 900 kişi. Köy daşnak soykırım politikasının kurbanı olmuştur. 1922de 28 kişi köy geri dönmüş, burada ermenilerin yaşadığına şahit olmuşlar.
ÇİLEHANLI – 1918. Nüfus 900 kişi. Köy yakılmış, çocuklar, kadınlar, erkekler, yaşlılar kılçtan geçirilmiştir. Sağ kalan nüfus konusunda bilgi yok. Ölü köydür.
GAFAN
KATAR – 1905te köy dağıtılmış, ahali kılıçtan geçirilmiştir. 1918. Nüfus 5200 kişi. 1904 doğumlu Katar köy sakini Babayev Letif Hudaverdi oğlunun söylediklerinden: “1918 katliyamını iyi hatırlıyorum. Silahlı ermeni birlikleri bizi dört taraftan kuşatmış vaziyetteydiler. Onların maksadı hepimizi katletmek, evlerimizi soyup talamaktı. Sonra öyrendim köy nüfusunun 50%-i katledilmiş.” 1922de geri dönmek isteyen köy ahalisin köye bırakmayıp Gafan kentinde yerleştirdiler. 1988de oradan da kovdular.
OKÇU – 1918. Nüfus 2000den fazla kişi. 11 aralıkta barış bahanesiyle köye gelen Andronik ahalini camiye toplayarak camiyi yakmıştır. Çağrıya gitmeyen Mustafa isimli köy adamı sonradan bu olayı böyle anlatıyor: “Andronikin bu katliyamı tarihde en büyük katliyamdır. O çocuk, kadın, yaşlı demeden herkesi vahşicesine katletti.” Bundan sonra Okçu ermeni köyü olmuştur.
MEHRİ
MARALZEMİ- 1918. Zengezur kazası reyisinin 1918 26 kasım tarihli raporunda şöyle belirtiliyor: “Mehri deresinin ermeni birlikleri Vartanizor 1 100 tüstü, Vartanizor 2 60 tüstü müslüman köylerini dağıtmış ve 200 kişiyi katlettiler…” ( Azerbaycan SSC EA haberleri, N4, 1989, sayfa 87 )
SİSYAN ( KARAKİLSE )
VAĞUDİ – 1918. Nüfus 1330. Köy ahalisine büyük zulümler edilmiş, 15 güzel kız alçaltılarak katledilmiştir. Köy dağılan zaman 400 müslüman köylü sığınacak için camiye girmiş, ermeniler bu camiyi önce el bombasıyla patlatmış, sonra yakmışlar. Kadınların döşleri kesilmiş, hastalarsa yatakta doğranmıştır.
1920de Azerbaycan Demokratik Cümhuriyyeti rus Sovyeti tarafından işgaledildi. Ermenistan SSC-nin kısmen kontrölüne verilmiş Zengezur, Dilican, Göyçe, Şerur, Dereleyez ve Gürcistanın kısmen kontrolüne verilen Borçalıyla birlikte 27500 kilometre kare toprak Azerbaycandan koparıldı.
1920-1991 arası SSCB toprağında Azerbaycan SSC-nin yüzölçümü 86600 kilometre kare olmuştu.
Moskova Azerbaycanın 15 mahalı ( Göyçe, Dereçiçek, Gernibasar, Zengibasar, Vedibasar, Dereleyez, Sürmeli, Akbaba, Pembek, Serdarabad, Zengezur, Şemseddil, Karakoyunlu, Dağborçalı, Şöreyöl ) üzerinde Ermenistan yarattı.
Sovyet hükumetinin “kardeşlik ve birlik” sloganını bahane eden ermeniler 1920 kasıma, yanı iktidarda olduğu müddetçe 440dan fazla azerbaycan köyünü dağıttılar.
Z. Gorgodyanın ” Son yüz yılda” isimli eserinde belirtilmiştir: “Daşnakların “temizleme” politikası sonucu 1919da 20 bin, 1920de 60 bin kişi hesabattan uzaklaştırılmıştır.”
Ermeni SSC kurulduktan sonra ermeniler sahtekarlıklarını dünyaya yaymaya başladılar. Tüm türk-oğuz abidelerini dağıtarak sahte ermeni abideleri kurdular. Hatta haç yazılarını toprağa gömüp tekrar çıkararak bunu bütün dünyaya haykırdılar. İrevan kentinde ve diğer bölgelerde müslüman-türk abidelerinin hepsi dağıtıldı.
Ermenilerde sovyet iktidarı kurulduktan sonra topraklarından zorla kovulmuş azerbaycanlıların geri dönmesine izin verildi, İrandan ve Türkiyeden dahi yayılmış azerbaycanlılar çok kötü durumdalardı.
Ermeni soykırımından canını kurtarmış insanların yaşam durumuyla ilgili 28-ci devizyonun reyisi Nesterovsky 1920 22 eylülde 11-ci Kızıl Ordunun reyisine şunları belirtmiştir: “Göçebeler çok kötü durumdalar. Nahcivanda sığınanlar sıcaktan ve açlıktan çok kötü durumdalar. Bu nedenle her gün 500 kişi ölüyor.
Kendi yurdunu savunan gerçek milliyetçi insanlarıya ermenilerin tahrikiyle ruslar pantürkist ve başka adıyla Kazakistana ve Sibiryaya sürüyorlardı.
Etnik temizleme ve mono cümhuriyyet yaratmak maksadıyla ermenilerin yaptığı baskı 1947 23 aralıkta böyle bir kararla sonuçlandı: “Ermenistan SSCden azerbaycanlı ahalinin Azerbaycan SSCnin Kür-Araz topraklarına yerleştirilmesi kararı.”
Stalinin imzaladığı bu karar Azerbaycana karşı açık darbeydi. 1948-1953 tarihleri arası 100 bin kişi zorla bu topraklarda yerleştirildi. Bunlardan 15 bini bu kadar eziyete tahammül edemeyerek erken öldüler.
1965te sahte ermeni soykırımının 50 yıllığını geçirmeye çalışan ermeniler tüm ülkede anti türk provokasyonu yaptılar. Fakat sonunda Sovyet hükumeti onları geri oturttu.
1988te şimdiki Ermenistan arazisinden sivil ahali zorla kovuldu. Gorbachovun başçılığı, Avrupanın yardımıyla azerbaycanlılar sövülüyoü, dövülüyor, olmazın işkenceler görüyorlardı.
1988in temmuz ağustos aylarında Ermenistandaki azerbaycanlı köylerine Sovyet askerleri nezaret ediyordu. Ben ( Eldar İsmayıl ) onlara sordum ki, neden Sovyet hükumeti, Ermeni hükumeti ermenilerin arkasında, biz eliyalın insanlar onlara karşı gelemiyoruz. Oysa cevabında ben bilmiyorum bize böyle söylediler dedi.
1988 kasım aralık aylarında son 211 bin azerbaycanlı da kendi topraklarından zorla kovuldu. 218 kişi çeşitli işkencelere maruz kaldı. 160 yıl ( 1828-1988 ) dan sonra yine aynı acıları yaşadık.
“Ermenistan Azerbaycanlıların tarihi coğrafyası ” ( Bakü, Gençlik, 1995 ) kitabında şöyle belirtiliyor:
“Geçen yüzyılın 20-ci yıllarından 1988e kadar çeşitli darbeler, işkenceler, katliyamlara uğramış azerbaycanlıların sayısı 1.5 milyonu geçmiş durumda. Onlara “halk düşmanı”, “şüpheli unsur” gibi damgalar vuruldu. İlaveten 1905-10907 ve 1918-1920 yıllarında 500 bin azerbaycanlı ermeniler tarafından katledildi.”
200 yıldan fazladır ki ermeniler azerbaycanlıları katledip sonun çıkmak politikalarını sürdürmeye çalışmışlar ve tarihi Azerbaycan topraklarında Ermenistan kurmuşlar. 20 yıldan fazladır ki Dağlık Karabağ ve 7 ilimiz ermeni işgali altında. Tüm bunları yapan ermenilerdir.
Ermenilerin en büyük katliyamı 1918e tesadüf ediyor. Bu zaman Bakü, Şamahı, Guba, Göyçay, Gence, Şemkir, Karabağ, Nahçivanda on binlerle azerbaycan türkü katledilmiştir.
Demokrasiden konuşan dünya devletleri ne söyledi?
Ermeni soykırımı dedi durdu, Hocalı soykırımını diline getirmedi !
Ermeni soykırımını tarihi bir gerçek gibi kabullenen insanlar soruyorum: İrevanda ermnilerin azerbaycanlılara karçı yaptığı vahşetler, katliyamlar soykırım değil mi?
Tarihen nüfusunun 75-80%-nin Azerbaycan türkleri olmuş şimdiki Ermenistanda bir tane bile azerbaycanlı kalmamışsa bu soykırım değil mi?
İşkalçı ermeniler. İşkalçı bir millet nasıl soykırımına meruz kala bilir?!